15 Mayıs 2008 Perşembe

MEZARLIK

dün akşam gün batmadan
yaşlı ölülerin arasına
bir küçük misafir geldi
çocuk bahçesinde kovası kalmış
kumların üstünde küçük küreği
besbelli çok yorgun hemen uyudu

doğruldu yerinden yaşlı bir ölü
örttü örtüsünü
mademki burda annesi yok
bu küçük kız bize emanet
ilerde yatan başka bir ölü
yavaşça seslendi
"başındaki kurdelayı çözüp katlayın
ütüsü bozulmasın "


Baki Süha Edipoğlu
Gökyüzü koyu mavi rengini alırken
Hayallerime dalarım gecenin içinden geçerken
Bir tren sesinde doğar , bir deniz dalgasında
Son bulur hayallerim
Karanlık ötesi bir ışıkta umutlar yeşerir
Ben hayallerimle yaşarım
Hüzünlü şarkıların nağmelerinde
Eski istanbul sokaklarında ben varım
Eski bir evi sorarım sokaktaki yorgun postacıya
Bir gülümseyişte ararım mutluluğu
Hayallerimde bulurum gerçek suskunluğu
Bir vapur iskeleden demir alır
O zaman hayallerimle çıkarım bir yolculuğa
Sonsuzluğa uzanan yolda onlar vardır
Hiç tükenmeksizin
Oysa benim bütün varlığım , kaybetmeksizin yine onlar
Yakamozlu kıyılara vururum , deniz olup dalgalarımla
sahillerinde kumlara yenik düşüp köpük tanesi olarak
Son veririm hayallere
Ama başka bir günde
Gökyüzü koyu mavi rengini alırken
Hayallerime dalarım gecenin içinden geçerken
bir tren sesinde doğar , bir deniz dalgasında son bulur hayallerim
Ama ben yinede hiç bitmeksizin hayallerimle yaşarım.


1998-izmit